bahis siteleri deauricular.com deneme bonusu fenomenbet fenomenbet giriş fenomenbet mobil betbonusking.com bonus veren siteler
bahis siteleri deauricular.com maltepe escort ataşehir escort pendik escort kurtköy escort ümraniye escort maltepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort ataşehir escort deneme bonusu veren siteler
sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort
gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri erotik film izle gaziantep rus escort gaziantep escort bayan şahinbey escort şehitkamil escort gaziantep escort türbanlı escort
Ankara Escort seks hikayeleri eryaman escort antalya escort bodrum escort bodrum escort alanya escort escort kayseri
istanbul escort escort bayan escort bayan istanbul escort istanbul escort
bodrum escort kocaeli escort porno sikis eskişehir escort antalya escort Antalya Escort
bahçeşehir escort esenyurt escort kayaşehir escort halkalı escort arnavutköy escort avcılar escort silivri escort
toopla.com oclamor.com meyvidal.com istanbulviva.com ilogak.com hamkarfa.com blackmoth.org lithree.com vidsgal.com nattsumi.com avcılar escort bayan esenyurt escort bayan ataköy escort bayan fatih escort bayan beylikdüzü escort bayan silivri escort bayan çapa escort bayan fındıkzade escort bayan büyükçekmece escort bayan
"Ben kendim için yürümüyorum"

"Ben kendim için yürümüyorum"

ABONE OL
23 Haziran 2017 06:24
"Ben kendim için yürümüyorum"
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Grup toplantısını İstanbul yürüyüşünde yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasanın 138. maddesi üzerinden kendisine yönelik eleştirisine yanıt verdi.

CHP grup toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’a başlattığı “Adalet Yürüyüşü”nün 6. gününde ulaştığı Çamlıdere yol ayrımında yapıldı.

Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasanın 138. maddesi üzerinden yaptığı eleştirilere yanıt verdi.

138. MADDE Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

“Birileri bana söylemiş; anayasanın 138. maddesi var. Ben buna uyuyorum, zaten böyle bir yetkim de yok” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu düzenleme zaten iktidar için getirilmiş. Buradan bana 138. maddeyi hatırlatan beyefendiye bir davet yapıyorum. Senin hükümetinin mahkemelere genelge gönderdiğini talimat gönderdiğini ıspat edersem namuslu bir insan gibi istifa edecek misin? Ben de şu sözü veriyorum, ben ıspat edemezsem siyaseti bırakacağım. Çünkü ben namuslu ve onurlu bir insanım” dedi.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Biz hak yürüyüşüne başladık, bir sürü hakaret. Sözde cumhurbaşkanı sözde koltukta oturuyor bir sürü laf ediyor. Ben kendisiyle muhatap olmak istemiyorum. Gücün varsa cesaretin varsa karşıma geç. Namustan, haysiyetten laf ediyorsan gel karşıma senin televizyonunda oturup tartışalım. Neden korkuyorsun, benim bildiğim diktatörler korkmaz ama iç dünyalarında korku vardır. Ben adam dövmem. ‘Sen benim dengim değilsin’ diyor bazen. Bunu iddia edecek kişi benim. Ama onun gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için onunla tartışmak istiyorum. Madem öyle neden sabah akşam bana sataşıyorsun?”

“Bütün bunlar 2019’un korkusu nedeniyle oluyor” diyen CHP lideri, “Koltuk giderse diye korkuyor. Koltuk baki değildir. Sen kul hakkı yiyorsun o nedenle koltuğun hakkını vermiyorsun. Onun için biz sokaklardayız. Sanıyor ki 2019’a da tekrar bir mühürsüz seçim ayarlarım… Buna izin vermeyeceğiz. 2019 Türkiye’de demokrasinin şaha kalktığı tarih olacaktır” ifadelerini kullandı.

İlişkili Haberler

  • CHP’nin İstanbul yürüyüşüne tepki

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu anayasanın 138. maddesini çiğnemekle suçlamış ve “138. madde sadece siyasetçiler için çalışmaz, herkes için çalışır ve yargı yarın eğer sizi de bir yerlere davet ederse şaşmayın. Bu tür yürüyüşe başlamak doğru değil” demişti.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

“Ben kendim için yürümüyorum. Hak arayan bütün mazlumlar için yürüyorum. Kim hak arıyorsa ben onun yanındayım. Bu benim insanlık görevimdir. Adaletin olmadığı bir yerde devlet yoktur. Adaletin olmadığı bir yerde kimse yoktur. Bize doğuştan gelen haklarımızı veya anayasal haklarımızı lütuf olarak sunmaya çalışanlar var. “Yürüyorsunuz biz lutfediyoruz”… Bunu tarihte firavunlar söylerdi şimdi diktatörler söylüyor. Birisi bir lütuf olarak benim haklarımı bana hatırlatıyorsa ben de ona diktötör olduğunu hatırlıyorum. 

“ADALET OLSA NEDEN YÜRÜYELİM?”

Beni bu yolda yalnız bırakmayan bütün vatandaşlarıma muhabbetlerimi sunuyorum. Burada olmayan ama bize destek veren bütün yurttaşlarıma muhabbetlerimi gönderiyorum. Hiçbir zaman üzülmeyin, umutsuzluğa kapılmayın. Nerede bir baca tütüyorsa orada adaleti savunan bir kişi vardır. Hep beraber torunlarımız için adaleti savunacağız. Adaleti neden yürüyerek arıyorsunuz diyorlar. Hak olsa neden yürüyelim? Hak olsa adaletsizlikten şikayet etmeyiz. Sivil itaatsizlik diyorlar, adaleti savunmak için kimseden izin alınmaz. Hak Allah’ın emridir.

“20 TEMMUZ DARBESİNİ UNUTMAYIN”

Bütün siyasi partiler, iş kuruluşları 15 Temmuz’a karşı durdu. Ama geldik 20 Temmuz’a… Sarayın 15 Temmuz’u… Meclis’te komisyonlar kuruldu, darbenin aktörleri kimlerdir bunları ortaya çıkaralım diye. Eski bürokratlar, komutanlar geldi. Yeni aktörler bu komisyona gelmedi. Senin iki bürokratın neden bu Meclis’e gelmiyor. Darbenin olduğu gün ne yaptılar? İzin verilmedi gelmelerine. 20 Temmuz darbesini hiç unutmayın. 20 Temmuz’da ne yaptılar? Bu kanuna CHP karşı çıktı. Sayın Başbakan beni aradı, OHAL kanunu getiriyoruz, hükümete yetki vereceğiz. Ona, ‘Bu parlamento demorkasiyi savunacaklar var, biz buna evet diyemeyiz’ dedim. Arka arkaya kararnameler çıktı. 105 bin 836 kamu görevlisinin işine son verdiler. Binlerce işçinin işine son verildi. Kollektif suç ilan ettiler. Aileden birini suçlu ilan ediyorlar bütün aileyi suçluyorlar.

“HAKLARINI BİZ ARAYACAĞIZ”

Bütün muhalifleri susturmaya çalışarak adaleti çökerttiler. İşverenler korkularından konuşamıyorlar. İşverenler aka bir endişe içerisindeler. Bunları yapanlar dikta yönetiminde görev başında olanlardır. 3 tane askerimiz linç edildi. Kim linç ettiyse yargılansın dedik. Laf verdiler bana, haklısın dediler. Demokrasilerde linç olmaz dediler. 3 askerimiz linç edildi, daha dava açıldı. Diktatörlerin bir özelliği de fazla kolay yalan söylemeleridir. Binlerce akademisyenin işine son verildi. Bunların da hakkını kim arayacak, hep bereber bizler arayacağız. İbrahim Kaboğlu’nu hepiniz bilirsiniz. Pasaprotuna el koydular, yurtdışına çıkamazsın dediler. Fransa’ya ders vermeye gidecekti, gidemezsin dediler. Onun da hakkını biz arayacağız. 5 günlük er 290 gün mapusta yattı. Açlık grevi yapan öğretmenlere biber gazından tutun tekme tokata kadar her şeyi yaptılar. En son terörist diye alıp hapse attılar. İkisine de buradan selamlarımızı gönderiyoruz. eğer bir ülkede 150’den fazla gazeteci hapisteyse kimseye o ülkede demokrasi olduğunu anlatamazsınız. 

“SARAYDAN GELECEK KARARA BAKMAYIN”

Anayasa Mahkemesi 20 Temmuz darbesinden sonra iyi sınav vermedi ve sınıfta kaldı. AYM’ye soruyorum, neden eski kararlarınızın arkasında durmuyorsunuz? Milletvekilleri hapisteyken neden sessiz kalıyorsunuz? AYM’nin değerli üyeleri verdiği karara sahip çıkmak zorundadır. Siz de diğer hakimler gibi çay toplamaya meyilliyseniz diyecek bir şey yok. Ama biz hak dağıtacağız diyorsanız saraydan gelecek karara bakmayın.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.