Mevsim Geçişlerinde Hastalıklara Dikkat

Mevsim Geçişlerinde Hastalıklara Dikkat

ABONE OL
09 Mart 2016 15:17
Mevsim Geçişlerinde Hastalıklara Dikkat
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Van Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yakup İmren, ani hava değişimlerinin hastalıkları da beraberinde getirdiğini ve mevsim geçişlerindeki hastalıklarla baş etmenin en etkili yolunun ise güçlü bir bağışıklık sistemi olduğuna dikkat çekti.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Van Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yakup İmren, her mevsimin kendine özgü hastalıklara sahip olduğunu ifade ederek, bahar yorgunluğunun uyku düzensizliği, iştah azalması, kas krampları, eklem ağrıları ve bayanlarda adet düzensizliği gibi belirtileri olduğunu söyledi. Kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonları, yaz aylarında ise bağırsak enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü aktaran Dr. Yakup İmren, “İlkbahar ise havaların ısınmaya başlaması ve doğanın uyanışı ile beraber birçok insanın kendini daha iyi hissettiği bir dönemdir. Bunun yanında azımsanmayacak bir grup; mevsim başında halsizlik, yorgunluk ve isteksizlik hissedebilir. Bahar yorgunluğu, halk arasında sık kullanılan bir terim olup, iklim değişikliğinin vücutta oluşturduğu yorgunluk hissi olarak tanımlanabilir. Aslında birçok nedenin bir araya gelerek oluşturduğu bir tablodur. Halsizlik nedenlerinin başında meteorolojik etkiler gelir. Mevsim geçişleri öncelikle hormonal sistemimizi etkiler. Vücudun yeni çevresel değişikliklere alışması ve hormonal sistemin yeniden dengeye girmesi zaman alır. Bu durum çevreye uyum sağlamamızı zorlaştırarak dış etkenlerden daha çabuk etkilenmemize neden olur. Kış aylarında çoğunlukla daha hareketsiz bir yaşam sürüldüğünden ve alınan kilolardan dolayı ilkbaharla gelen hareketli yaşama uyum zorlukları olabilir. Yetersiz fiziki kondisyon halsizlik nedenlerinden birisidir” dedi.

Ani ısı değişikliklerinin adaptasyon sistemini zorladığını ifade eden İmren, “Mevsimin ruhsal etkileri en az fiziksel değişiklikler kadar önemlidir. Özellikle yoğun çalışan, stresi yüksek olan kişilerde ve depresyona eğilimi olanlarda yorgunluk hissi oluşabilir. Aslında, bahar yorgunluğunun büyük şehirlerde yaşayanlarda, çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde, düzensiz ve stresli yaşama sahip olan bireylerde, kötü beslenenlerde daha sık görüldüğünü söyleyebiliriz. Gözden kaçırılmaması gereken şey, bahar yorgunluğu tablosunun uzun sürmediğidir. Sürekli yorgunluk ve genel durum bozukluğu bu belirtilerle seyreden ciddi hastalıkları düşündürmelidir. Tiroid hastalıkları, ciddi depresyonlar, kronik hastalıklar, kötü huylu hastalıklar atlanmamalıdır. Böyle durumlarda bir an önce doktora başvurulmalıdır” uyarısında bulundu.

BAHAR YORGUNLUĞUNA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

Bahar yorgunluğunun önlemlerinin daha bahar gelmeden alınması gerektiğini ifade eden İmren, sözlerine şöyle devam etti:

“Burada ilk yapılması gereken şey, beslenme düzeninin ayarlanmasıdır. Her zaman sağlıklı beslenmeyi önermekle beraber, çoğumuz kış aylarında daha kalorisi bol, taze sebze ve meyveden fakir bir beslenme programı uygularız. Bu tarz beslenmeler kilo almamıza neden olur ve kalorisinin yüksekliğine rağmen enerji açısından daha kötüdür. Öncelikle beslenmedeki sebze ve meyve miktarı arttırılmalı, yağ miktarı düşürülmelidir. Bir öğünde çok miktarda yemek yerine, ara öğünlerin olduğu düzenli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Katkı maddelerini fazla miktarda içeren, yoğun kalorili, tuz ve yağdan zengin, pasta, kek, cips, tuzlu kuruyemiş ve benzeri gıdalardan uzak durulmalıdır. Yüksek oranda glukoz içeren tatlı yiyecek ve içecekler daha az tüketilmelidir. Yeterli sıvı tüketimi de önemlidir. Günlük sıvı tüketimi ortalama iki litre ve üstü olmalıdır. Çoğunlukla da su tercih edilmelidir. Süt ve süt ürünleri de tüketilebilir.”

“MEVSİM GEÇİŞLERİNDE DEPRESYONA EĞİLİM ARTAR”

Düzenli spor yapanlarda bahar yorgunluğunun daha az görüldüğünü de sözlerine ekleyen Dr. Yakup İmren, “Ruhsal stresler, bahar yorgunluğunun diğer bir nedenidir. İş hayatının kış aylarında daha yoğun olması stres birikimine neden olmakta, fiziksel değişimlerin yaşandığı mevsim dönümlerinde sıkıntı hissi ve depresyona eğilim artmaktadır. Stresi azaltabilecek spor faaliyetleri, sosyal aktiviteler ve dış ortamda daha çok zaman geçirme yararlı olacaktır. Güneş ışınlarının ve aydınlığının ruhumuza olumlu etkileri olduğunu unutmamak gerekir. Uyku düzeninin sağlanması, diğer önemli bir konudur. Alışık olduğumuz uyku düzenini değiştirmemeliyiz. Bahar aylarına girerken uyku düzeni bozulabilir. Alışık olduğumuz saatte yatağa gitmemiz ve ihtiyacımız kadar uyumamız gerekmektedir. Alerji, kalp damar hastalığı, astım ve şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanların ise doktor kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Çünkü bu hastalarda oluşabilecek komplikasyonlar, bahar yorgunluğu gibi algılanabilir. Ayrıca ilaç tedavilerinin yeniden düzenlenmesi ile bu dönemi daha rahat geçirebilirler” diye konuştu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.