Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde ayrılmak istediği eşi tarafından sığındığı baba evinde bıçaklanarak öldürülen Emine Yayla’nın sonuçlanan davası Yargıtay tarafından bozuldu. Tekrardan görülen davada sanık ağırlaştırılmış hapis cezasına çaptırıldı.
Adapazarı’nın Evrenköy Mahallesi’nde meydana gelen olayda, ayrılmak istediği eşi Süleyman Yayla tarafından sığındığı baba evinde bıçaklanarak öldürülen Emine Yayla cinayetiyle ilgili açılan dava sonuçlanmış, sanık 30 yıl hapis cezası almıştı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından bozulan ve geri gönderilen dosya Sakarya Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde üçüncü duruşması gerçekleşti. Gerçekleşen davaya sanık yakınları, müşteki yakınları ve sanık katıldı. Sanık Süleyman Yayla’ya görülen davada yaptığı son savunmasında, “Bugün Dünya Kadınlar Günü olduğunu bende farkındayım. Beni de doğuran bir anne var. Benim de bir kızım var. Böyle olmasını istemedim. Ben eşimi severek hayatımı onunla birleştirdim. Olaydan önce çocuğumuzun soyunun benden gelmediği yolundaki beyan ve iddialar benden kaynaklanmadı. Tüm bu gerekçelerin dikkate alınmasını istiyorum. Mütalaayı kabul etmiyorum pişmanım” dedi.
Mahkeme heyeti verdiği kararda sanık Süleyman Yayla’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis Cezasına çarptırdı.
ADLİYE ÖNÜNDE EYLEM YAPTILAR
Gerçekleşen dava sonrasında aile yakınları adliye önünde eylem yaptı. Eylemde karara çok sevindiğini söyleyen anne Ülkü Yılmaz, “Bir yanım çok üzülüyor ama gerçekten ağırlaştırılmış müebbet aldığı için çok mutluyum. Ölmedi diyorum, bana bir hatırasını bıraktı. Rabbim dualarımı kabul etti. Şuan söylenecek söz bulamıyorum. Adalet yerini buldu. Bizim için bu karar gerçekten çok güzel oldu. Allah devletimizden razı olsun” dedi.
Baba Hasan Yılmaz ise, “Ağırlaştırıldığı için çok mutluyum. Bana rahmetli kızımdan kalma torunum var. Nisan’ın 22’sinde 5 yaşına girecek. Emine öldü ama benim için ölmedi. Yerine yadigarı kaldığı için. Ağırlaştırılmış müebbet aldığı için çok mutluyum” diye konuştu.
Müşteki Avukatı Leyla Ekmen Epözdemir ise yaptığı konuşmada, “Biz tabi kutlamıyoruz 8 Mart Kadınlar Günü’nü. Her gün bir kadının cinayete kurban gittiği bir ortamda 8 Mart’ı kutlamıyoruz. Sadece biz 8 Mart’ta kadın cinayetlerine kurban giden tüm kadınları anıyor ve rahmet diliyoruz. Bu davada da ağırlaşmış müebbet cezasının verilmesi yüreklerimize su serpti. Daha önce uygulanan haksız tahrik indirimi nedeni ile üzgündük. Aile adaletin yerini bulmadığına inanıyordu. Bizde bu duyguyu paylaşıyorduk. Ancak Yargıtay ezberi bozdu. Sonuçta 2. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıtay’ın verdiği karara uyarak ağırlaştırılmış müebbet cezasını verdi. Maalesef kadın cinayetlerinin tümünde aynı gerekçelerle savunma yapılıyor. Kadın cinayete kurban gitmekle yetmiyor, anıları, şerefleri ve onurları da kirletiliyor. Umarım bu karar bütün Kadın cinayetlerine emsal olur. Tabi en önemlisi ağırlaştırılmış ceza yanında da en büyük temennimiz kadın cinayetlerinin ortadan kalkmasıdır. Her cinayet bir insanlık suçudur. Her cinayet acıdır. Ancak kadınların yaşam boyu birlikte oldukları, en çok sevdikleri, güvendikleri eşleri tarafından öldürülmeleri daha büyük bir dramdır” ifadelerini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.