Dar kanal hastalığı için risk altında kalabilirsiniz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dar kanal hastalığının doğumdan itibaren veya edinsel durumlarda görülebileceğini anlatan Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, genç yaşta da ortaya çıkma ihtimalinin, doğumsal bozukluklar veya travmalara bağlı nedenlerden de kaynaklanabileceğinin altını çizdi. Yıldızhan, dar kanal hastalığı için risk altında olup olmadığınızı bilmeniz gerektiğini sözlerine ekledi.

Omurilik kanalında oluşan dejenerasyonların, daralmaların ve geçen sinirlere baskı yapması sonucunda ortaya çıkan rahatsızlığın dar kanal hastalığı olarak isimlendirildiğini vurgulayan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bu hastalığın en çok 50 yaş ve üzerindeki kişilerde görüldüğünü, genelde bel fıtıklarıyla karıştırıldığını ifade etti.

DAR KANAL RİSKİ TAŞIYANLAR

Yaşlılığın dar kanal hastalığının en önemli nedenleri arasında yer aldığını, bu nedenle kişilerin yaşlandıkça dar kanal riskinin arttığını sözlerine ekleyen Yıldızhan, Osteoartrit’in ve Romatoidartrit’in omurgayı etkileyen iki artrit çeşidi olduğunu, en sık görülen çeşitlerinden birisi olan Osteoartrit’in orta yaş ve üzeri kişilerde daha çok ortaya çıktığını belirtti. ‘’Kronik bir şekilde eklemleri etkileyen osteoartrit kartilaj doku tabakasında meydana gelir. Bu durumda aşırı kemik gelişimi görülür, durumdan etkilenen faset eklemleri ve diskler dar kanalın ortaya çıkmasına neden olabilir’’ şeklinde açıklamalarda bulunan Yıldızhan, Osteoartrit teşhisi ya da şüphesi olan kişilerin, dar kanal hastalığı için de risk grubunda yer aldığını dile getirdi. Romatoid, osteoartritin aksine genellikle daha genç insanları etkilediğinden bahseden Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, eklem fonksiyonlarını sinovial membranı bozarak etkileyen bu rahatsızlığın dar kanal hastalığının ortaya çıkmasına neden olabileceğinin altını çizdi.

“DAR KANALI TETİKLEYEN DURUMLAR’’

Dar kanalı tetikleyen durumlardan bahseden Doç. Dr. Yıldızhan, ‘’Dar kanal sadece eklemlerde meydana gelen rahatsızlıklara bağlı ortaya çıkmaz. Omurgada bulunan tümörler bölgede inflamasyona ve doku büyümesine neden olabilir. Bu büyüme sonucunda omurilik kanalındaki sinirlere baskı artar ve dar kanal hastalığı ortaya çıkmış olur. Omurga kırıkları, bel kayması ya da çeşitli kazalara bağlı bölgede meydana gelen travmalar da hastalığı tetikleyebilir. Kemiklerin büyümesine neden olan ve kronik bir rahatsızlık olan paget hastalığı da dar kanalın ortaya çıkmasında etkili olabilir’’ dedi.

Dar kanal hastalığının kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen, uzun vadede hareket etmesini imkânsız hale getiren bir rahatsızlık olduğu için mutlaka erken teşhis edilerek tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizen Yıldızhan, omurilik kanal çapının giderek daralıp, omuriliği (bel ya da boyun bölgesinde, bazen her iki yerde birden) boğmaya başlayınca, iletinin beyinden bacaklara aktarılamadığı için hastanın geçici uyuşma, ağrı, ya da felç yaşayabileceğini belirtti. Hastanın oturmak zorunda kaldığını, ancak oturunca idareten geçtiğini vurgulayan Yıldızhan, yürüme mesafesinin 500 metre altına indiğinde ise artık ameliyat olmaya aday olduğunu ifade etti. Yıldızhan, bu dönemde henüz ayakta felç olmadığını, ancak yine de ameliyata gerek duyulabileceğini ifade ederken, yürüme mesafesinin 200 metreye indiği durumlarda ise, hastanın ister fark etsin, ister fark etmesin, artık ayakta ya da bacakta güçsüzlüğün, yani kısmi felcin başladığını sözlerine ekledi. Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, geçici felcin, kalıcı felç aşamasına geldiğinde ameliyat başarısının düşebileceğini, geç kalınmış olunsa da, olanı koruyabilmek için mutlak ameliyatla darlığı açmak gerektiğini belirtti.

Nöroşirurji Uzmanı

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan

www.ahmetyildizhan.net